30 Mayıs 2013 Perşembe

Borcum

İşte beklediğim gün, işte yirmi üç Nisan!...
Atatürk ve Meclis
İşte  Atatürk’ümüz başta en büyük insan,
Gündüz en büyük insan düşte en büyük insan!

Benim pek sevgili vatanım,
Zaferine borcum şerefim şanım!...

Bin bir türlü derdiyle kamutayı O, kurdu:
Tuzaklara düşürdü milleti yiyen kurdu
Vatan için yazardı vatan için okurdu.

Benim aslan dolu  cennet vatanım,
Bayrağına  borcum damarım kanım!...

Onun o canlı ruhu kat kat,  göklere değdi.
Bakışları  ile aslan, kirpikleriyle tığdı.
Eğilmek bilmeyen en dik bakışları eğdi.

Onu sen doğurdun cennet vatanım,
Toprağına borcum cesaretim canım!...

             ALİ RIZA KOÇ

Gülle Büyüyecek Adı

Denizin maviliği ulaşıyor sana;
O, en kendinden olana.
Geliştireceğiz daha; dünü karanlık olanı,
O, ölümle bir tutulanı,
Yenilmez, girişken bir güne.

Kurtulunması zor günlerden
Eriştiren uykumuzu / izdüşümsüzlüğüne /
Bir düş gibi giren ozandan
Yeni bir günün hesap soruşunu
Benimseyecek, gülle büyüyecek adı.

Ölüm / süren hayatı gül muştusuyla kazanacaktı
Der / kenarında bir tarih yazmasının;
Kaç göçebenin ki defterinde yazılıdır azığı,
Karabinası, mor cepkeni ve abası
Unutulmayacak; anılacaktır adı alkışla!..

                   ALİ RIZA ERTAN

29 Ekim

Altın bir güneş gibi doğmuşsun tan yerinden
Atatürk ve Cumhuriyet
Altaylardan  Atamın sesi gelir derinden
Anlatır bana bana Türk’ün anısından,erinden
Yer yüzüne ün veren yiğitlik günlerinden

Yeri herkesten önce söndü sabanım
Bilgili kollarımla taşı hamur yaparım
Mermer bir göğüs gibi yükselir Sinan’ım
Dillerde saygılarla dolaşır adım,sanım

Tibet’ten Tunalara yürüyen Attila'yım
Şaşırmaz düşman okuma gelen yayım
Gün olur ordulara kor gibi olayım
Dönmem yine yolumdan isterse tek kalayım

And olsun toprağıma kurban veririm canımı
Damarımda dolaşan türkün asil kanı
Otuz milyon kaç yiğit bekliyor bu vatanı
Bezensin,aydın olsun güzel yurdumun her yanı,

Yurduma yan bakacak dünya da varsa kimdir,
Yerle göl biliyor ki bu topraklar benimdir.
Sınırımı bekleyen kale olmuştur tenimdir,
Andımı içtiğim gün 29 Ekim’dir

                   ALİ RIDVAN UNAR

27 Mayıs 2013 Pazartesi

İstanbul

Şimdi Çemberlitaş'ta bir ev
Anılarda Çemberlitaş
Anılarda Çemberlitaş
Miniminnacık öyle durur
Penceresinde küçük bir kız
Saadeti yüzünden okunur.

Ötede kalabalık cadde
Durmuş insanlar bakınır
Ne derseniz deyin işte
Herkesin bir derdi vardır.

İnsanı sıkar kalabalık
Hele kızların bir tuhaf gülmesi!
İçinizde bir şeyler uyanır
Gariplik yahut sevgi.

Veya Köprü üstünde bir gün
Gider dururken yolunuza
Hiç görmediğiniz bir taze
Girivermiş kolunuza.

Diyeceğim bir sıcak kadın
Deli divane etmişse yakışanı
İyice anlarsınız ondan sonra
İstanbul'u, yaşamayı, aşkı.

                     ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU

Sonsuz Bir Şimdiki Zaman

Gümüştür Ay, altındır başak
Güneşin Güzel Doğuşu
Güneşin Güzel Doğuşu
Yaz geldi yine, ey çılgın!
Her sabah, ardından şu dağın
Güneş biraz daha güzel doğacak.

Söyle, sesini duymak, görmek seni
Ne zamandır böyle yasak bana?
Göçüm kalkar gider, ben çılgınca
Koşardım, bilmeden bastığım yeri.

Sonsuz bir şimdiki zamanda yaşar
Düşler ki, artık avucumdadır;
Gökyüzünü kocaman bir çadır
Gibi üstüme örtüp yatar

Ve gezinirdim uykularımda,
Hiçbir şeye benzemez yara
Acısa da, derinde, ta derinde.

Şiirin o eski gümüş bahçelerinde
Ozanları gördüm, şiirdir tek yasa
Ah şiir ah, göğsümde ulu bir dağ!

               ALİ PÜSKÜLLÜOĞLU

Göklerdeki Kalp

Sen ey göklerdeki kalbim
Bayrak ve Atatürk
Yeryüzündeki lisanım
Uğruna dağlar erittiğim
Kızıl yeleli destanım

Seni dalgalandırmak için
Asya bozkırlarını adımladım
Bir zamanlar çobandım
Artık meçhul şehittir adım

Damarlarını kanımla süsledim
Yunustan nefes verdim ruhuna
Anadolu yaylalarındandır
Eline yaktığım kına

Sen Cedlerimin yazdığı
Dilimdeki nazımsın
Göğümü ısıtan güneş
Destanımı haykıran sazımsın

Manisa üzümüdür yedirdiğim
Fırat’tandır içtiğin su
Sensin
Türkü türkü memleketimin
En tatlı kuğusu

Bursa ipeğinden
En hasını biçtim sana
İstanbul surlarında
Güç oldun Hasan’a

Erzurum akşamlarını
Buz gibi örttüm saçlarına
Ağrı Dağı’yla tırmandım
Yetişemedim yamaçlarına

Kafkaslarda boy verdin
Bin tebessüm vurdu yapraklarına
Karadeniz halı olup
Serildi ayaklarına

Şair oldum seni ektim
Türkçemin iklimine
Nakış nakış seni işledi
Bacım çeyizlik kilimine

Ey göklerdeki kalbim
Yeryüzündeki lisânım
Sen cedlerimin yazdığı
Dilimdeki nazımsın
Mazimin hilâli, âtimin yıldızı
Göğsü dalgalı ay-yıldızlı kızımsın

                  ALİ OSMAN DÖNMEZ

Öğretmenin Değeri

Her şeyin en güzelini,
Sevginin en yücesini,
Alfabenin ilk harfini,
Öğrettin bana
öğretmenim...

Büyüğe karşı saygıyı,
Küçüğe karşı merhameti,
En önemlisi Mustafa Kemal’i
Öğrettin bana
Öğretmenim...

Devrimciliği laikliği,
Cumhuriyetin temel ilkelerini,
Özgürlüğümü savunmayı,
Öğrettin bana
Öğretmenim...

             ALİ OSMAN ÇETİN

Popüler Yayınlar