Ormana gel bir dolaş
Hayat oradan başlar
Sanatkar isen eğer
Şiirler yaz besteler yap
Tablolar çiz ressamsan
Kırgınsan neşen
Dinlendirmek istiyorsan
Ruhunu eğer
Ormana gel bir dolaş.
Oradan yayılır memleketime
Burcu burcu kokan
Çiçek, tam, reçine kokusu.
Kaybolmaz yaz kış yeşilliği
Ormanlar olur vatanımın güzelliği.
ARİF ERGÜN
30 Ağustos 2013 Cuma
Masal
Asaf Halet Çelebi´ye
Eskiden
Çok eskiden
Ben senin kölendim
Aşktan yanan bir kölendim
Bir serinlik tesellisi buluyordum
Kirpiklerinin gölgesinde.
Bir köle başımız vardı.
Benim
Sana
Aşkımı sezmiş olacak ki
Kırbacıyla dövüyordu.
Her vuruşu
Bana
Senin bir busen gibi geliyordu.
Ve
Öldüm
"Eskiden
Çok eskiden."
ARİF DİNO
Eskiden
Çok eskiden
Ben senin kölendim
Aşktan yanan bir kölendim
Bir serinlik tesellisi buluyordum
Kirpiklerinin gölgesinde.
Bir köle başımız vardı.
Benim
Sana
Aşkımı sezmiş olacak ki
Kırbacıyla dövüyordu.
Her vuruşu
Bana
Senin bir busen gibi geliyordu.
Ve
Öldüm
"Eskiden
Çok eskiden."
ARİF DİNO
Etiketler:
ARİF DİNO,
Masal,
şiir,
şiir antolojisi
Kurdun Ağzında
Yüreğim Kırmızı Şapkalı Kızım olduğunu söylüyor bana.
İsterdim, bir kurt gibi, köpüren ağzımla,
yutmak koynundaki al kafirlerin öldürücü kokusunu.
Kırmızı Şapkalı Kızın Karşılığı:
İyi tütünüm var tabakamda,
İyi tütünüm var, koklatmam sana.
(bilinen hava)
ARİF DİNO
İsterdim, bir kurt gibi, köpüren ağzımla,
yutmak koynundaki al kafirlerin öldürücü kokusunu.
Kırmızı Şapkalı Kızın Karşılığı:
İyi tütünüm var tabakamda,
İyi tütünüm var, koklatmam sana.
(bilinen hava)
ARİF DİNO
Bir Varmış
Yok´u
Yok eden
Var oldu : akıl
Renkten,sesten,rahiyadan
Mest oldu akıl,
Kendini inkar etti.
His,sevgi,aşk yolunda
Yok´a döndü akıl,
Yok´a vardı.
Yok´un yok´u var:
Varlık.
Var´á vardı akıl,
Yok´dan bir kadın,
Var´dan bir erkek.
Çok çocukları oldu,
Rivayete göre
Bahtiyar yaşadılar.
ARİF DİNO
Yok eden
Var oldu : akıl
Renkten,sesten,rahiyadan
Mest oldu akıl,
Kendini inkar etti.
His,sevgi,aşk yolunda
Yok´a döndü akıl,
Yok´a vardı.
Yok´un yok´u var:
Varlık.
Var´á vardı akıl,
Yok´dan bir kadın,
Var´dan bir erkek.
Çok çocukları oldu,
Rivayete göre
Bahtiyar yaşadılar.
ARİF DİNO
Etiketler:
ARİF DİNO,
Bir Varmış,
şiir,
şiir antolojisi
Bilgisayarımda Masaüstünü Göster Kayboldu
Eğer bilgisayarımızda masaüstünü
göster seçeneği silinmiş ya da yok olmuşsa yaplıması gereken çok kolay bir
işlem.
Bilgisayarım Eksik DLL Hatası Veriyor
Bazen bilgisayarımızdan bir yazılım kaldırıdıktan sonraki tekrar
başlatmamızda bir sorunla karşılaşırız. Bilgisayarımız “.dll” uzantılı
dosyalardan birinin ya da birkaçının eksik olduğunu bildiren bir hata mesajı
verir. Hatta bazı programların çalışması bile durabilir. Yani bilgisayarımız
eksik “dll” dosyalarının eksikliğinden dolayı sorunlar çıkarmaya başlayabilir.
Hard Diski Veri Varken Bölmek
Bilgisayarımızda büyük bir hard
disk var. Bilgisayar ilk yapılandırılırken hard disk ikiye bölünmemiş.
Sistemimiz çökerse verilerimizin kaybolma riski var. Verilerimizi silmeden ve
sistemimizi formatlamadan hard diskimizi bölmek istiyoruz.
İşimiz çok kolay.
Bilgisayarımızın masaüstündeki bilgisayarım simgesini sağ tıklıyoruz. Çıkan
menüden yönet seçeneğini tıklıyoruz. Açılan yeni menüden disk yönetimi menüsünü
tıklıyoruz. Bilgisayarımızdaki hard disk yönetim konsolu karşımıza
çıkıyor.
Disk yönetim konsolunda ikiye
böleceğimiz hard diskin üzerine sağ tıklıyoruz karşımıza çıkan menüden birimi
küçült seçeneğini tıklıyoruz. Bize birimi ne kadar küçültebileceğimizi gösteren
bir seçenek çıkıyor. Mesela 200 GB'lik bir hard diski küçültürken 100 GB'e
küçültelim. Küçülttüğümüz bölüm Sistem bölümüdür. Yani bilgisayarımızın "C:"
ana hard diskidir. Küçülttüğümüz hard diskin sağ tarafında boş bir
bölüm oluştu. Bu bölümün üzerine sağ tıkladığımızda bize seçenekler sunacaktır.
Bu seçeneklerden yeni basit birim seçeneğini seçip evet diyoruz. Böylece hard
diskimizi ikiye böldük. Bundan sonra bilgisayarımızda C: ve D: olmak üzere iki
hard disk var. Verilerimizi yeni oluşturduğumuz D: hard diskine atarsak
sistemimiz çökse bile verilemiz zarar görmez.
Not: Bilgisayara hakim
değilseniz ve ne yaptığınızı bilmiyorsanız bu işlemi yapmaya kalkmayınız.
Bilgisayarınıza zarar verirseniz sorumluluk kabul etmem...
Kolay gelsin.
29 Ağustos 2013 Perşembe
DNS Değiştirerek Android Cep Telefonlarından Yasaklı Sitelere Giriş
Teknoloji ve ardından iletişim çok hızlı gelişmesi sonucunda artık
internet bilgisayar bağımlığından çıktı ve cep telefonlarının da vazgeçilmez
bir hizmeti haline geldi. Bilgisayar uygulayıcılarında olduğu gibi cep
telefonlarında da yasaklı site problemi karşımıza çıktı.
Bu yazımızda android
cihazlardan yasaklı sitelere girmek için DNS değişiklikleri nasıl yapılır onu
anlatacağız.
Android cihazımızın ana
menüsünden "ayarlar"a basıyoruz. Çıkan menüden "kablosuz"
seçeneğine basıyoruz. Karşımıza bağlı olan Wi-Fi ağlarının bir listesi
gelecektir. O anda aktif olan Wi-Fi ağımızın üzerine parmağımızı basılı
tutarsak yeni bir menü çıkar. Buradan ağı değiştir dediğimizde aşağıdaki menü
çıkar.
Yandaki resim üzerinde yapacaklarımızı anlatacağım.
1) "Gelişmiş seçenekleri
göster" seçeneğini işaretleyin
2) IP ayarları seçeneği genelde
DHCP olarak seçilidir. "Statik" olarak değiştirelim.
3) DNS 1 seçeneğine Google'nin
DNS numarası 8.8.8.8 girelim
4) DNS 2 seçeneğine yine
Google'nin DNS numarası 8.8.4.4 girelim.
5) Bu değişikleri kaydet tuşuna
basarak kaydedelim.
Tamam, ayarlarımız bitti.
Şimdi internet bağlantımızı kapatıp tekrar açmamız gerekiyor.
İnternet bağlantımızı tekrar açtığımızda her siteye girebildiğinizi göreceksiniz.
DNS değiştirmeden oluşabilecek cihaz arızalarından sorumluluk kabul edilmez.
Ayrıca hukuki sorumluluklar da size aittir.
28 Ağustos 2013 Çarşamba
Trafik Kazalarına Dikkat
Araçlara binip yollara çıktığımızda bir trafik canavarı olup çıkıyoruz. Tabii sonuç trafik kazası oluyor. Birçok yaralanmalar, ölümler meydana geliyor bu kazalarda. Milli hasılamızda oluşan maddi kayıpları söylemeye gerek yok.
Kaza yapan kişiler olarak kendi malımıza canımıza verdiğimiz zarar da bizim suçumuz diyelim. Peki başkalarının mallarına ve canlarına verdiğimiz zarar ne olacak. Onun manevi yükünü kaldırabilir miyiz.?
O zaman trafiğe çıktığımızda trafik canavarı olmayalım ve duyarlı bir vatandaş olarak biraz daha dikkatli olalım.
trafik kurallarına uyalım ki hem bizim hem de karşımızdakilerin canları, malları emniyette olsun.
Son sözüm trafik canavarı olmamak için aşağıdaki ibretlik trafik kazaları videosunu izlemeniz.
Trafikte hayrılı yolculuklar dileğimle kalın sağlıcakla...
Kaza yapan kişiler olarak kendi malımıza canımıza verdiğimiz zarar da bizim suçumuz diyelim. Peki başkalarının mallarına ve canlarına verdiğimiz zarar ne olacak. Onun manevi yükünü kaldırabilir miyiz.?
O zaman trafiğe çıktığımızda trafik canavarı olmayalım ve duyarlı bir vatandaş olarak biraz daha dikkatli olalım.
trafik kurallarına uyalım ki hem bizim hem de karşımızdakilerin canları, malları emniyette olsun.
Son sözüm trafik canavarı olmamak için aşağıdaki ibretlik trafik kazaları videosunu izlemeniz.
Trafikte hayrılı yolculuklar dileğimle kalın sağlıcakla...
Yol Yorgunu
Bana bir türkü öğretsen
Ayın aydınlığında söylesem
Gecenin karanlığında söylesem
Yağmur yağınca söylesem
Toprak uyanınca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Bana bir türkü öğretsen
Beraber olunca söylesem
Ayrı kalınca söylesem
Seni unutunca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Geldiğim yerlere er geç dönebilsem
Sevebilsem her şeyi yeniden sensiz
Sensiz vazgeçebilsem
Gece demesem gündüz demesem
Kimseleri dinlemesem
Hem yürüsem hem söylesem
Hem söylesem hem yürüsem
ARİF DAMAR
Ayın aydınlığında söylesem
Gecenin karanlığında söylesem
Yağmur yağınca söylesem
Toprak uyanınca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Bana bir türkü öğretsen
Beraber olunca söylesem
Ayrı kalınca söylesem
Seni unutunca söylesem
Bana bir türkü öğretsen
Geldiğim yerlere er geç dönebilsem
Sevebilsem her şeyi yeniden sensiz
Sensiz vazgeçebilsem
Gece demesem gündüz demesem
Kimseleri dinlemesem
Hem yürüsem hem söylesem
Hem söylesem hem yürüsem
ARİF DAMAR
Etiketler:
ARİF DAMAR,
şiir,
şiir antolojisi,
yol yorgunu
Yaprak
Annem yaşlanırken
Büyürdüm ben de
Kahvesini çekerdim eldeğirmeninde
İpliğini
İğnesine geçirirdim
Saat
Kaç sularında
Söylerdim
Gözlüğünü bulurdum
Koyduğu yerde
Su küpünü
Suyla doldururdum
Öperdim ellerinden
Teyzelerime gördüm böyle işleri
Annemin dargın
Yaprağıydım ben
ARİF DAMAR
(*) (Yoksulduk Dünyayı Sevdik)
Büyürdüm ben de
Kahvesini çekerdim eldeğirmeninde
İpliğini
İğnesine geçirirdim
Saat
Kaç sularında
Söylerdim
Gözlüğünü bulurdum
Koyduğu yerde
Su küpünü
Suyla doldururdum
Öperdim ellerinden
Teyzelerime gördüm böyle işleri
Annemin dargın
Yaprağıydım ben
ARİF DAMAR
(*) (Yoksulduk Dünyayı Sevdik)
Etiketler:
ARİF DAMAR,
şiir,
şiir antolojisi,
Yaprak,
yaşama sevinci
Bozcaada / Tenedos'tan
I
O cânım su
Akacak orda
Uzun bir yıl
Uzakta
Akacak orda
O kimsesiz
Ah o yoksul Ayazma'da
Bir uzun yol
Bitmeden
Tükenmeden
Akacak mı dersiniz
Serin
Soğuk
Buz
Orda
Ah o ıssız Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulur belki
Şimdi açık
Aydınlık
Kız bileklerinden ince
Kız parmaklarından dökülüyor sanki
Bakın
Çınarların çatısı günlük güneşlik
Duru gök baygın
Mavi ipek gömleği yepyeni
Dayayıp kumsala dirseğini
Yaslanıyor yaz ikindisine
Bulut çakılı
Kanat kımıldamıyor
Yaprak bile
Esen yel çatının dallarında
Adımını atmıyor yere
Su
İşte su
Akıyor su
Her şey akıyor suda
Akıp gidiyor zaman
Erişilmez yuvaları kuşların
"Duruyor yerli yerinde"
Uzun bir yıl
Uzakta
Orda
O kimsesiz
Ah o yoksul Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulurken
Kız parmaklarından dökülen
O cânım su
Bitmeden tükenmeden
Akacak mı dersiniz
Duracak mı yerli yerinde
Erişilmez yuvaları kuşların
Orda
Ah o ıssız Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulurken
II
Karanlığa kaldık
Dönüşümüz
Akşamı buldu
Işığı yaktım o
Evimiz dedi
Güzel değilmiş o kadar
Gitti pencereyi açtı
Bakındı
Besbelli yoktular
Başka gökyüzü gördüm ben
Bir derginin
Solgun yapraklarında
Bir çiçeğin kuru yapraklarında
Bakışının
Düşen yapraklarında
Bir başka
Çın çın bir gökyüzü gördüm ben
Gözlerini yere indirirken
Birlikte bırakmıştır orda
Ah orda
Yıldızları çılgın Bozcaada
Tenedos'ta
Ta nerelere geldi
Martılar peşimizden
ARİF DAMAR
O cânım su
Akacak orda
Uzun bir yıl
Uzakta
Akacak orda
O kimsesiz
Ah o yoksul Ayazma'da
Bir uzun yol
Bitmeden
Tükenmeden
Akacak mı dersiniz
Serin
Soğuk
Buz
Orda
Ah o ıssız Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulur belki
Şimdi açık
Aydınlık
Kız bileklerinden ince
Kız parmaklarından dökülüyor sanki
Bakın
Çınarların çatısı günlük güneşlik
Duru gök baygın
Mavi ipek gömleği yepyeni
Dayayıp kumsala dirseğini
Yaslanıyor yaz ikindisine
Bulut çakılı
Kanat kımıldamıyor
Yaprak bile
Esen yel çatının dallarında
Adımını atmıyor yere
Su
İşte su
Akıyor su
Her şey akıyor suda
Akıp gidiyor zaman
Erişilmez yuvaları kuşların
"Duruyor yerli yerinde"
Uzun bir yıl
Uzakta
Orda
O kimsesiz
Ah o yoksul Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulurken
Kız parmaklarından dökülen
O cânım su
Bitmeden tükenmeden
Akacak mı dersiniz
Duracak mı yerli yerinde
Erişilmez yuvaları kuşların
Orda
Ah o ıssız Ayazma'da
Martılar iner
Kargalar savrulurken
II
Karanlığa kaldık
Dönüşümüz
Akşamı buldu
Işığı yaktım o
Evimiz dedi
Güzel değilmiş o kadar
Gitti pencereyi açtı
Bakındı
Besbelli yoktular
Başka gökyüzü gördüm ben
Bir derginin
Solgun yapraklarında
Bir çiçeğin kuru yapraklarında
Bakışının
Düşen yapraklarında
Bir başka
Çın çın bir gökyüzü gördüm ben
Gözlerini yere indirirken
Birlikte bırakmıştır orda
Ah orda
Yıldızları çılgın Bozcaada
Tenedos'ta
Ta nerelere geldi
Martılar peşimizden
ARİF DAMAR
Ben Beni
Ben beni sarpa vurdum ben de böyleyim
Korkulu sular boyu yalçını diki
Ayın karanlığında gün ertesini
Ben seçtim denizleri kendim istedim
Gölleri sevmedim ki düz ovaları
Kişiye bir şey katmaz yürüsen baksan
Denize vurmasa da gölgen bilirsin
Tuza karışacaksın maviye çalan
Kaç kapının önünde bekledim durdum
Kaç güneşten eli boş çevrildim geri
Bir ateş böceğiyim aysız gecede
Bir çağrıyım işitin geleceklerden
Balıkçılar tanıdım ıssız koylarda
Boya karıyorlardı çam kabuğundan
Balıkçılar tanıdım ıssız koylarda
Boya karıyorlardı göklerden sudan
Bir ateş böceğiyim aysız gecede
Muştuyum hiç olmazsa aydınlıklardan
Bizim göklerimiz de çoğalır bir gün
Bir gün gelir toprağın suya aşkından
ARİF DAMAR
Korkulu sular boyu yalçını diki
Ayın karanlığında gün ertesini
Ben seçtim denizleri kendim istedim
Gölleri sevmedim ki düz ovaları
Kişiye bir şey katmaz yürüsen baksan
Denize vurmasa da gölgen bilirsin
Tuza karışacaksın maviye çalan
Kaç kapının önünde bekledim durdum
Kaç güneşten eli boş çevrildim geri
Bir ateş böceğiyim aysız gecede
Bir çağrıyım işitin geleceklerden
Balıkçılar tanıdım ıssız koylarda
Boya karıyorlardı çam kabuğundan
Balıkçılar tanıdım ıssız koylarda
Boya karıyorlardı göklerden sudan
Bir ateş böceğiyim aysız gecede
Muştuyum hiç olmazsa aydınlıklardan
Bizim göklerimiz de çoğalır bir gün
Bir gün gelir toprağın suya aşkından
ARİF DAMAR
27 Ağustos 2013 Salı
Gitme Kal
Nice nice acıları aklına getir
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir
ARİF DAMAR
Bunca yoksulluğu aklına getir
Gözyaşlarını aklına getir
"GİTME KAL" var yok dinlemez bir çocuk isteğidir
Gitme aklına getir
Kıraç mı kıraç toprakların üstüne
Güneşler açar yağmurlar kesilince
Çırılçıplak kayada yeşerir inci ağacı
Dağların kuytusunda bir uslu çiçek
Dağıtır mavisini kendi kendine
Gitme beraberlik içinde
Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir
ARİF DAMAR
Şiir Sanatı
Dokunabilir ve sessiz olmalı şiir
Yuvarlak bir meyve gibi,
Başparmağa bir şey söylemeyen
Eski madalyonlar gibi dilsiz,
Yosun tutmuş pencere pervazındaki
Aşınmış taş gibi suskun -
Kuşların uçuşu gibi
Sözsüz olmalı şiir.
Zamanda kımıltısız olmalı şiir
Ayın tırmanışı gibi,
Geceye takılan ağaçları dal dal
Özgür bırakır ya ay,
Kış yapraklarının gerisinde
Anı anı bellekte kalır ya -
Zamanda kımıltısız olmalı şiir
Ayın tırmanışı gibi.
Gerçeğe eşit olmalı şiir:
Gerçeğin kendisi değil.
Acının bütün tarihi çünkü
Boş bir eşik, bir akçaağaç yaprağı.
Çünkü aşk
Yan yana yatmış otlar ve denizin üstünde iki ışık -
Bir şey anlatmamalı şiir
Olmalı.
ARCHİBALD MACLEISH
(*) Çeviren : Cevat Çapan
Şiirin Aslı : Ars Poetika
Yuvarlak bir meyve gibi,
Başparmağa bir şey söylemeyen
Eski madalyonlar gibi dilsiz,
Yosun tutmuş pencere pervazındaki
Aşınmış taş gibi suskun -
Kuşların uçuşu gibi
Sözsüz olmalı şiir.
Zamanda kımıltısız olmalı şiir
Ayın tırmanışı gibi,
Geceye takılan ağaçları dal dal
Özgür bırakır ya ay,
Kış yapraklarının gerisinde
Anı anı bellekte kalır ya -
Zamanda kımıltısız olmalı şiir
Ayın tırmanışı gibi.
Gerçeğe eşit olmalı şiir:
Gerçeğin kendisi değil.
Acının bütün tarihi çünkü
Boş bir eşik, bir akçaağaç yaprağı.
Çünkü aşk
Yan yana yatmış otlar ve denizin üstünde iki ışık -
Bir şey anlatmamalı şiir
Olmalı.
ARCHİBALD MACLEISH
(*) Çeviren : Cevat Çapan
Şiirin Aslı : Ars Poetika
Savaş
Kinden garazdan bir elle, ey canım İspanya
-Denizler arası, denize inen, enli lir-
Çizildi üstüne savaş bölgeleri bir bir,
En yığılı dağlar ovalar, siper her kaya.
Garaz bir fırtına, alçaklık bir toz bir duman
Dalmış öz meşeliklerine elinde balta
Senin altın salkımlarından şarap sıkmakta
Toprağının tohumudur kaldırdığı harman
Bir kez daha - bir kez daha! - Ey gamlı İspanya,
Nen varsa rüzgâr taşan, denizle yıkanır ya
Hıyanete kurban, tüm kırdı geçirdi fesat
Nen varsa kutsal kirletildi unutularak
Tüm ne kaldıysa arıtmış bağrında toprak
Sunuldu bir yağmaya, satıldı haraç mezat!
ANTONİO MACHADO
* Çeviren: Necati CUMALI
-Denizler arası, denize inen, enli lir-
Çizildi üstüne savaş bölgeleri bir bir,
En yığılı dağlar ovalar, siper her kaya.
Garaz bir fırtına, alçaklık bir toz bir duman
Dalmış öz meşeliklerine elinde balta
Senin altın salkımlarından şarap sıkmakta
Toprağının tohumudur kaldırdığı harman
Bir kez daha - bir kez daha! - Ey gamlı İspanya,
Nen varsa rüzgâr taşan, denizle yıkanır ya
Hıyanete kurban, tüm kırdı geçirdi fesat
Nen varsa kutsal kirletildi unutularak
Tüm ne kaldıysa arıtmış bağrında toprak
Sunuldu bir yağmaya, satıldı haraç mezat!
ANTONİO MACHADO
* Çeviren: Necati CUMALI
Etiketler:
ANTONİO MACHADO,
Savaş,
şiir,
şiir antolojisi
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Çanakkale Klibi
Memleketim Çanakkale'yi Çanakkale görüntüleriyle anlatan çok güzel bir klip. Söze gerek yok dinleyin ve izleyin yeter...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Sevimli Kediler Avcı Biraz üzüm toplayayım... Kuş mu geçti ne? Acelem var uzaktan geliyorum. Üüfff amma uzak... S...
-
Vur ozan tellere özgürcesine Milli egemenliktürküsüdür bu Dinle hak kulak ver Türk’ün sesine Milli egemenlik ülküsüdür bu Sen bize ekm...
-
Atatürk ve İlim Dün işlerimi yetiştiremeyince buraya yazamamıştım. Bugün de şu ana kadar yazma imkanım olmadı. Şimdi ancak oturabildim ...
-
Yarın sabah diyerek işlerimizi sürekli olarak erteleriz sanki yarına çıkacakmışız gibi. halbuki işimizi günü gününe yapsak ne olur. Ama ru...
-
Eyâ peri nicesin hoş musun safâca mısın Gele berî nicesin hoş musun safâca mısın (1) Şeker dudaklı kamer yüzlü serv boyluların Semen-be...