21 Eylül 2013 Cumartesi

Cumhuriyet Destanı

Cumhuriyet gez salını salını
Parla dağımızda taşımızda hey!
Kimin haddi dokunmak bir kılına
Canımız takılı dişimizde hey!..

Sana uzanacak eli kırarız,
Türküz her murada er geç ereriz,
Gündüz uslu, mazlum sapan süreriz,
Akınlar görürüz düşümüzde hey!

Sana uzanan el kökünden kurur,
Türk kılıçtır, akında güç halle durur,
Gülistan kokusu gönlü doldurur,
Dağ rüzgarı eser başımızda hey!..

Türk dünyada durdukça yaşayacak hür.
Rahat ol, işine bak, keyfini sür.
Dürbünlü düşmandan çok iyi görür,
Bizim körümüzde, şaşımızda hey!..

Çelik zırh var, bezden fistanımızda,
Aslan cesareti insanımızda,
Tanrı cevheri var, al kanımızda.
Umman tuzu var, göz yaşımızda hey!..

Hey sancak al sancak, bizim şanımız,
Gerekirse kurban sana canımız...
Tuğ’un saçlarımız, rengin kanımız,
Hilal’in resmolmuş karşımızda hey!..

Biz sebepsiz yere kana girmeyiz,
Sırtımızdan kimseyi geçindirmeyiz,
Kimsenin sırtından geçinmeyiz biz

İnsanlık tacı var başımızda hey!..

              AŞIK ÖMER

Alemi Var mı?

Tavuksa tavuktur horozsa horoz,
Vakitsiz ötmenin alemi var mı.
Bir kem söz adamı, ediyor siroz,
Bes de sen katmanın alemi var mı.
*****
Karis erenlere sevip sayarak,
Yol alınmaz kör şeytana uyarak,
Her basa gelene kader diyerek,
Yan gelip yatmanın alemi var mı.
*****
Aldanma hiç insanların tipine,
Karıştır bak dikenine çöpüne,
Ebeyi batırıp boya küpüne,
Dedeye satmanın alemi var mı.
*****
İşler emmi dayı ile bitiyor,
Felek bizi her kumarda ütüyor,
Servetin var Allah versin yetiyor,
Dünyayı yutmanın alemi var mı.
*****
Isa Oğuz biri çok ah çekermiş,
Halk sanatçı deyip göğe çıkarmış,
On kere evlenmiş hala bekarmış,

Böyle halt etmenin alemi var mı.

                    AŞIK OZAN İSA OĞUZ

Ellinci Yıl

Ey bağrı zaferle dolu al sancak
Elinci yıl sana selam sunacak
Yüksel ki bu şeref senindir ancak
Elinci yıl sana selam sunacak

Yüksel ki milletin göğsü kabarsın
Ay yıldız aşkıyla sineler yansın
Yüksel dalgaların arşa dayansın
Ellinci yılda sana selam duracak

Yüksel dalgaların inletsin arşı
Yiğitler saf dursun hep karşı karşı
Yüksel ki çalınsın İstiklal Marşı
Ellinci yıl sana selam sunacak

Yüksel ki Nimri seni kalbine alsın
Sönmez aşkın onda ebedi kalsın
Yüksel ki al rengin göklere dalsın
Ellinci yıl sana selam sunacak

             AŞIK NİMRİ DEDE

Destan

Ecdadı kahraman Türkoğlu kardeş,
Vatan seni besler, basmış bayrağına,
Son nefese kadar , hasmınla savaş,
Bu millet uğruna, vatan uğruna.

Nicelerin şaheseri , kalmıştır,
"Hubut-ı Adem"den , beri kalmıştır,
Kendi gitmiş yadigarı kalmıştır,
Bu millet uğruna vatan uğruna,

Müdami, aç gözün,dalma uykuya,
Aç gözünü , gerek kulağın duya
Bunca gazi. bunca şehit, evliya
Bu millet uğruna , vatan uğruna.

                  AŞIK MÜDAMİ

19 Eylül 2013 Perşembe

Cumhuriyet Ne Güzel

Cumhuriyet ile dilim seslendi
Diller diyor Cumhuriyet ne güzel
Türk milleti bayram etti süslendi
Tüller diyor Cumhuriyet ne güzel

Bu ses Atatürk’ün öz sesi
Mustafa Kemal’in kendisi idi
Laiklik, hürriyet ilkesi idi
Haller diyor Cumhuriyet ne güzel

Sulh deyince yurtta kuruldu yasa,
Cihanda barış var, kalmadı tasa.
Sihirler bozuldu, çıkınca asa
Dallar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Hürriyet yağmuru yağmur tek tek
Gökkuşağı doğuverdi rengarenk
Dillendi her yaprak her türlü çiçek
Güller diyor Cumhuriyet ne güzel

Doğdu hürriyetin güneşi şaşmaz
Türk nesline esaret hiç yaraşmaz
Aylar günler geçer fikir hiç değişmez
Yıllar diyor cumhuriyet ne güzel

Kemal Atatürk’ün zekasına bak
Türk’e Cumhuriyet diyordu mutlak
Ay yıldızlı hilal elvanlı bayrak
Şollar diyor cumhuriyet ne güzel

Hukukun hakimi, tıbbın ilacı,
Bunlar insanlığa oldu aracı.
Mazluma avukat, suçluya savcı
Kullar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Eşit hak kazandı, bayanlar, baylar,
Şehirler, kazalar, yaylalar, köyler.
İşçiler, çobanlar, ağalar, beyler
Diller diyor Cumhuriyet ne güzel

Yeni yazı çıktı dil Türkçeleşti
Okullar açıldı giyim değişti
Çağdaş uygarlığa hedef ulaştı
İller diyor Cumhuriyet ne güzel

Devlet hizmetleri, kalkınma plan,
Teknikle sanayi gelişti bu an.
Küçük zarf üstünde büyük bir destan
Pullar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Avrupa’ya geçti boğaz köprüsü
Burda çınlar Türk’ün en yakın sesi
Aşık ruhaninin sazı bestesi

Teller diyor Cumhuriyet ne güzel

               AŞIK MUSTAFA RUHANİ

Cumhuriyet Bayramı

Tarihe şan veren büyük milletim.
Bugün senin Cumhuriyet bayramın
Bize önder olan aziz Atamız
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Dalgalan bayrağım, selamlar sana
Seni gören düşman kaçar her yana
Her an için şan verirsin vatana
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Bugün milletimi sevinçli gördüm.
Bir baştan bir başa süslenmiş yurdum
Hazır ol selama kahraman ordum
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

İstiklal yolunda savaşan bacım.
Demedin kimseye yorgunum, açım
İlelebet kimseye başımda tacım
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Okursun marşımız hoş avaz ile,
Atamın eseri bitmez söz ile
Merdanoğlu coşmalısın saz ile
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

                    AŞIK MUSA MERDANOĞLU

Cumhuriyet Yazıldı

Vatanımın şenlik şölen dört yanı
Dillerine Cumhuriyet yazıldı
Elli yazın kutlu olsun nişanı
Yıllarına Cumhuriyet yazıldı

Başkonmutan verdi büyük bir komut
Ecdadımdan gelen ulu yolu tut
Doğdu güneş gibi bizde bu umut
Kollarına Cumhuriyet yazıldı

Kadın erkek bu vatanı koruduk
Nice nice seferler yürüdük
Yüksek dağlar gibi duman bürüdük
Yellerine Cumhuriyet yazıldı

Kabul oldu dilek dilek muratlar
İstiklali nakışladı beratlar
Zafer müjdeleyen küheylan atlar
Nallarına cumhuriyet yazıldı

Kınalı gelinler yetişen kızlar
Dedemin dilinde tarihi söyler
Göründü hürriyet açıldı izler
Yollarına Cumhuriyet yazıldı

Kaç yiğitler yurdu tekmil buralar
Vatan vatan diye akar dereler
Coşuverir ırmaklar kükrer dereler
Sellerine Cumhuriyet yazıldı

On dokuz mayısla yirmiüç nisn
İlk ışığı aldı bunlardan vatan
Ata’nın gençliğe verdiği ferman
Ellerine cumhuriyet yazıldı

Çobanoğlu elli yıla destanım
Nice elli yıluı görsün vatanım
Ben sazımla toprağıma kurbanım
Tellerine cumhuriyet yazıldı

                  AŞIK MURAT ÇOBANOĞLU

Cumhuriyet

Cansızı can getiren
Cumhuriyet,Cumhuriyet
Bizi varlığa getiren
Cumhuriyet Cumhuriyet

Bir arslan çıktı köşeden
Düşmanın yurttan boşatan
Milletini hür yaşatan
Cumhuriyet Cumhuriyet

Atam’dır çizmeyi çeken
Düşmanı denize döken
Yurda al bayrağı diken
Cumhuriyet Cumhuriyet

Yeni yazı icat etti
Ahraz idik dil öğrendik
Hainleri tahtan attık
Cumhuriyet Cumhuriyet

Mihmani okuyor ferman
O oldu dertlere destan
Bir canım var san kurban
Cumhuriyet Cumhuriyet

              AŞIK MİHMANİ

Elli Yılın Getirdiği

Cennete çevirdi yurdu
Elli yılın getirdiği
Irmakların köprü kurdu
Elli yılın getirdiği

Yenilendi eski çağlar
Güç açtı virane bağlar
Önünde eğildi dağlar
Elli yılın getirdiği

Çalıştı genci gocası
Bir oldu gece gündüzü
Her yer fabrika bacası
Elli yılın getirdiği

Bir mektup yazan yoruldu
Yüzde atmışı okudu
Kendi eğirdi dokudu
Elli yılın getirdiği

Açıldı bağlanan kollar
Her tarafı vurdu yollar
Nice tesisler okullar
Elli yılın getirdiği

Düşmanı vatandan attı
Vatana toprak kattı
Kurdu koyunla atlattı
Elli yılın getirdiği

Her divanda yüzümüz ak
Aynı oldu yakın uzak
Yerde tren,gökte uçak
Elli yılın getirdiği

Her sanat kapısını açtı
Nimetler fışkırıp taştı
Her köşe makineleşti
Elli yılın getirdiği

Mevlüt ihsan yoktur tasa
Hürriyet en büyük masa
Eşit haklar anayasa
Elli yılın getirdiği

          AŞIK MEVLÜT İHSANİ ŞAFAK

Cumhuriyet Bayramı

Onuncu yılı bu Cumhuriyet’in;
Kutlu olsun yurdun büyük bayramı,
Gülüyor on yıldır yüzü milletin;
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Ne yaptılar kahpe düşmanlar bize?
Biz çoğunu döktük onun denize.
Şimdi bir bir anlatayım ben size,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Biz Türkleriz her şeylere özenen,
İstiklal’in şerefini kazanan,
Hiçbir düşman uğraşamaz bizimle,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Cumhuriyet halkın hakimiyeti,
Hep Türklerin böyle idi niyeti,
Anlaşıldı Cumhuriyet’in kıymeti
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Türkiye’dir vatanımız elimiz,
Cumhuriyet açtı bizim gülümüz,
İlerlesin bizim güzel dilimiz,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Eski kanun kadınları boşatan,
Yeni kanun hanımı hür yaşatan,
Bu fikirler gelir gazi paşadan,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Muallimlik için yetişen gençler,
Bütün halka bilgi vermeye başlar,
Layık hükümeti kuran kardeşler,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.


Millet meclisi ile verip başbaşa,
Yaşa Cumhuriyet reisim yaşa!
Yapalım bayramı biz koşa koşa,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

Budur onuncu yıl dönüm devranı,
Gezip Ankara’yı etsem seyranı,
Aşık Mehmet yazar bayram destanı,
Kutlu olsun Cumhuriyet bayramı.

             AŞIK MEHMET

18 Eylül 2013 Çarşamba

Veysel'e Mektup

Sen bu bahçelerden çok gelip geçtin
Dostlar seni unutur mu Veysel'im
Arılarla çiçeklerde inleştin
Dostlar seni unutur mu Veysel'im

Ne haktan incindin ne de incittin
Taş ile geleni gül ile ittin
Koyunu kurdunan güderek gittin
Dostlar seni unutur mu Veysel'im

Hak nurunu insanlarda aradın
Sabrı tarif ettin derde yaradın
Gönüllerde kaldın gözden ıradın
Dostlar seni unutur mu Veysel'im

Dopdoluydun gezdim dedin beyhuda
Bin göz vermiş sana Cenabı Hüda
Sen dostları unutmadın dünyada
Dostlar seni unutur mu Veysel'im

Kuru laf etmedin Mahzuni gibi
Gözünde berraktı deryanın dibi
Mustafa Kemal'in gerçek talibi
Dostlar seni unutur mu Veysel'im

                AŞIK MAHZUNİ

Vasiyetim

Ben ölünce sevenlerim toplansın
Ağlamayıp benim sesim çalsınlar
Dualar etsinler kendi dilimden
Gökyüzüne kızıl ışık salsınlar

Ankara'da yüklesinler dengimi
Berçenek'te başlatmıştım cengimi
Nevşehir'e taşısınlar rengimi
Hacı Bektaş'ı şeyhine dalsınlar

İnanarak gittim yüce Allah'a
Hüseyin'le düştüm ah ile vaha
Yanlış imam elin vurmasın daha
Bir seyitle namazımı kılsınlar
Üstüme 'Bir Ozan Bektaşı' yazın
Ama yazıları derince kazın
Çekem diye şu beş taşın ayazın
Ara sıra kışın beni bulsunlar

İki fidan dikin selviden olsun
Cemler yapılırken yüreğim dolsun
Bir de bostan yapın altında kalsın
At yolcular karpuz kelek alsınlar

Yakın kaldı, yakın kaldı zamanım
İşte gidiyorum kaşı kemanım
Benim sevgiydi dinim imanım
Sevenlerim beni böyle bilsinler

Can taşıyan canlı mutlaka ölür
Değişir dünyadan başka şey gelir
Benim kim olduğum yavrular bilir
Ehlibeyt dünyası sahip olsunlar

Mahzuni asalet sözüne doydum
İnsanlık adına serimi koydum
Ben Ali'yi sevdim, Ali oğluydum
Bütün sevenlerim hoşça kalsınlar.

              AŞIK MAHZUNİ

Çeker Giderim

Ben de bir peygamber olmuş olsaydım
Birlik tohumunu eker giderdim
Önce yasaklardım kula kulluğu
İnsan Hak'tır deyip çeker giderdim

Bakmazdım zalimin gözü yaşına
Sabıra bağlamazdım boşu boşuna
İtikat etmezdim mezar taşına
Taş yerine çiçek eker giderdim

İnsan olduğu yön kıbledir bana
Ben böyle inandım çünkü insana
Çok sebeptir diye kavgaya kana
Bütün hududları söker giderdim

Cehalet insana pusudur pusu
Kolay bilinmiyor işin doğrusu
Hocam çekmeseydi ahret korkusu
Dünyaya bal gelir şeker giderdim

Mahzuni hüner yok Şah'ın tacında
Aşk yanamaz cehennemin sacında
Son isim isterse dar ağacında
İnsan der boynumu büker giderdim.

                AŞIK MAHZUNİ

Git Efendi

Git efendi, hançerlenmiş yaramı
Eşeleyip tazeleme bu sıra
Köyüm yolsuz, ben okulsuz yaşarım,
Utan da şu asıra bak asıra!

Demek vekilimsin, vay benim başım!
Yediğin her yemek, bir yıllık aşım,
İçtiğin her kadeh, dolu gözyaşım,
İşlediğin kusura bak kusura!

Alemin fezaya gittiği günde
Dermanı alınmış dert dolu bende,
Topraksız şu topraklar üstünde
Sarındığım hasıra bak hasıra!

De şimdi, yaşamak denir mi buna
Ahırda doğurdu gelinim Suna,
Ağaların çıkarları uğruna,
Köy dolusu esire bak esire!

Ne demek oluyor bilginiz çoksa,
Binimiz aç ölür, birimiz toksa,
İstemem ben böyle gidişi, yoksa...
Elimdeki nasıra bak nasıra!

                   AŞIK İHSANİ

Cumhuriyet Bayramında

Vatanımı yürekten coşar
Cumhuriyet bayramında
Hürriyet altında yaşar
Cumhuriyet bayramında

Ulu ata’nın buluşu
Çocukların gülüşü
Sefaletten kurtuluşu
Cumhuriyet bayramında

Bağımsız ata bindiler
Kadına hak tanıdılar
Atam ruhunu andılar
Cumhuriyet bayramında

Kara günler gelip geçti
İlim kanatlanıp uçtu
Kunu ağaç yaprak açtı
Cumhuriyet bayramında

Ordumuz şahlanıp kalkar
Kükreyip dünyayı yıkar
Barış şimşekleri çakar
Cumhuriyet bayramında

Güller açılmış kokuyor
Güzeller ciğer yakıyor
Aşıklar meydan okuyor
Cumhuriyet bayramında

Aşık kara her divana
Büyük küçük bacı ona
Selam saygı tüm vatana
Cumhuriyet bayramında

               AŞIK İBRAHİM KARA

Cumhuriyet Şiiri

Cumhuriyet ilanından bu yana
Bütün engelleri kırarak geldik
Ünümüzü duyurduk duymayana
Düşmanı denize sürerek geldik

Temelini derin eştik yapının
Kilidini sağlam vurduk kapının
Bir taraftan düşmanların hepsinin
Derslerini tekmil vererek geldik

Mehmetçikler hazır oldu kuşandı
O gün, bugün refah ile yaşandı
Ana yurda demir yolu döşendi
Dağları taşları yararak geldik

Fikirlerin doğrusunda buluştuk
Uygarlığa yaşayarak alıştık
Diğer yandan sanayide geliştik
Yüzlerce fabrika kurarak geldik

Aslanın ağzından ilim kapıldı
Her bir adım isabetli atıldı
Bir taraftan hastaneler yapıldı
Azgın yaraları sararak geldik

Baraj yapıp sulu ettik kırları
Ağaç dikip orman ettik yerleri
Diğer yandan müşkül olan sırları
Bilim deryasından sorarak geldik

Elli yılda cumhuriyeti
Anlatmak zor tarihlerde kıymetini
Yaşlıdan en genci bu emaneti
Bir armağan gibi vererek geldik

Ey İbrahim millet sandık sözünde
İtibar çoğalttık dünya yüzünde
Bin aşk ile Atatürk’ün izinde
Daima ileriyi görerek geldik

              AŞIK İBRAHİM GÜLEÇ

16 Eylül 2013 Pazartesi

Gönül Çalamazsın Aşkın Sazını

Gönül çalamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit
Eğer çekemezsen gülün nazını
Ne dikene dokun ne gülü incit

Bülbülü dinle ki gelesin coşa
Karganın namesi gider mi hoşa
Meyvesiz ağacı sallama boşa
Ne yaprağını dök ne dalı incit

Bekle dost kapısın sadık dost isen
Gönüller tamir et ehli dil isen
Sevda sahrasında Mecnun değilsen
Ne Leyla'yı çağır ne çölü incit

Rızaya razı ol hakka kailsen
Ara bul mürşidi müşkülde isen
Hakikat şehrine yolcu değilsen
Ne yolcuyu eğle ne yolu incit

Gel haktan ayrılma hakkı seversen
Nefsini ıslah et er oğlu ersen
Hüdai incinir inciden versen
Ne kimseden incin ne eli incit

            AŞIK HUDAİ

Bahar Geldi Çayır Çimen Yürüdü

Bahar geldi çayır çimen yürüdü
Yaylaya göçmenin zamanı geldi
Dağlar yeşil giydi karı eridi
Suyundan içmenin zamanı geldi

Çok şükür bu yıl da erdik bahara
Gülü gördü bülbül başladı zara
Açıldı sinemde bin türlü yara
Yine dert açmanın zamanı geldi

Pınarı var ormanı var gölü var
Çiğdemi var çiçeği var gülü var
Arısı var peteği var balı var
Bunları seçmenin zamanı geldi

Hüdaî zamanın geçer boşuna
Kuşlar bile hep kavuştu eşine
Şimdi bu mevsimde dağlar başına
Yar ile kaçmanın zamanı geldi

                  AŞIK HUDAİ

Ateş İcat Olup Tütün Tütmeden

Ateş icat olup tütün tütmeden
Aşkın ocağında biz yanıp tüttük
Güller açılmadan bülbül ötmeden
Mana aleminde şakıdık öttük

Her kaynaktan akmaz böyle duru su
Bu yer gerçek erenlerin korusu
Duygu çiçeğinden ilham arısı
Sevgiden bal yaptı önce biz tattık

Gönül diyarında sevda elinden
Hasret dağlarından çile çölünden
Peygamber izinden Allah yolundan
Yirminci asırda biz geldik gittik

İrfan sofrasının altın tasıyım
Muhabbet suyunun şelalesiyim
Hüdai Yunus'un sülalesiyim
Tasavvuf ilmini biz tamam ettik

                AŞIK HUDAİ

Aşık Olmak Bir Alemdir

Aşık olmak bir alemdir
Tatmayanlar anlamaz ki
Her sözü bir mücevherdir
Tartmayanlar anlamaz ki

Kim ki haktan olsa cüda
İbadetten almaz gıda
Bu yolda başını feda
Etmeyenler anlamaz ki

Sil gönlünün kem pasını
Gütme benlik davasını
Daim hasretlik yasını
Tutmayanlar anlamaz ki

Hüdai'yim kalksın perde
Aşk ateşi yanar serde
Eyüp gibi dertten derde
Batmayanlar anlamaz ki

              AŞIK HUDAİ

Adım Adım Gezdim Gurbet Elleri

Adım adım gezdim gurbet elleri
Gezdim ama kardaş gel de bana sor
Ömrümün yükünü dert sıraladım
Dizdim ama kardaş gel de bana sor

Genç yaşımda terk eyledim yurdumu
Geri dönüp gözlemedim ardımı
Gönül defterine gizli derdimi
Yazdım ama kardaş gel de bana sor

Hüdai hastayı eylerim nazar
Ben kendi içimde kurdum bir pazar
Bu kötü nefsime kazmasız mezar
Kazdım ama kardaş gel de bana sor

                AŞIK HUDAİ

Popüler Yayınlar