halk edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
halk edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ekim 2013 Cumartesi

Vatan İçin

Vatan için boz atlara atlayıp
Hücumlarda düşman kıran biz olduk.
Cumhuriyet bayramını kutlayıp
Elli sene evvel kuran biz olduk.

Vatan için Sakarya’da vuruşan,
Şehit olmak için önde yarışan,
Kılıç elde Akdeniz’e erişen
Zalimlere hesap soran biz olduk.

Vatan için demokrasi kuruldu.
Milyonlarca Türk’ün fikri soruldu.
Oy dediler,seçim mührü vuruldu
Meclislere zinde giren biz olduk.

Vatan için barış yolu seçerim,
Gençliğimle birlikte andı içerim.
Çok yakında elliyi de geçerim
Kırk milyona bugün varan biz olduk.

Vatanıma çatanlara kızarım,
Saldıranın fiyakasını bozarım.
Divaniyim,destanımı yazarım
Tarihlere kıymet veren biz olduk

               AŞIK ZÜLFİKAR DİVANİ

18 Ekim 2013 Cuma

Aldanma Cahilin Kuru Lafına

Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın kulu yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır

Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Dız dız eden her sineğin bal'olmaz
Peteksiz arının balı yalandır

İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İşleği ameli hali yalandır

Cahil okur amma alim olamaz
Kamillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz

Sonra sana derler deli yalandır

                 AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Ağlayı Ağlayı Vardım Pınara

Ağlayı ağlayı vardım pınara
Kirli yağlığımı yuvermediler
Herkes destisini doldurdu çıktı
Bana da bi damla su vermediler

Elimde bir kadeh vardım kurnaya
hücum eylediler bana vurmaya
Elimdeki kadehimi kırmaya
Tutular bir kaçı koyvermediler

Al bu kadehini kaldır dediler
Gözünun yaşıyla doldur dediler
Bir fincan su verdik bildir dediler
Sanki ya verdiler ya vermediler

Çalıştım kadehim dolduramadım
Kimseye halimi bildiremedim
Gönlümün arzusunu aldıramadım
Dileğim hekime deyvermediler

Veysel bu sitemler canımı yaktı
Güzellerde eda yoktur naz kalktı
Herkes uç beşini aldı bıraktı
Beni de bir kere evermediler

               AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

6 Ekim 2013 Pazar

Ben Giderim Sazım Sen Kal Dünyada

Ben giderim sazım sen kal dünyada
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lâl olsun dillerin söyleme yâda
Garip bülbül gibi ah ü zar etme

Gizli dertlerimi sana anlattım
Çalıştım sesimi sesine kattım
Bebe gibi kollarımda yaylattım
Hayali hatır et beni unutma

Bahçede dut iken bilmezdin sazı
Bülbül konar mıydı dalına bazı
Hangi kuştan aldın sen bu avazı
Söyle doğrusunu gel inkar etme

Benim her derdime ortak sen oldun
Ağlarsam ağladın gülersem güldün
Sazım bu sesleri turnadan m’aldın
Pençe vurup sarı teli sızlatma

Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanından göğsünden açılır yara
Yâr gelmezse yaraların elletme

Sen petek misali Veysel de arı
İnleşir beraber yapardık balı
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma

             AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Aşık Veysel'in Son Şiiri

Selam saygı hepinize
Gelmez yola gidiyorum
Ne şehir ne de köye
Gelmez yola gidiyorum

Gemi bekliyor limanda
Gideceğim bir ummanda
Gözüm kalmadı cihanda
Gelmez yola gidiyorum

Esim dostum yavrularım
İste benim sonbaharım
Veysel karanlık yollarım
Gelmez yola gidiyorum

            AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Anama

Dokuz ay koynunda gezdiridi beni
Ne cefalar çekti ne etti Anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam

Anaların hakkı kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez

Doğurmuştu beni Sivas ilinde
Sivralan köyünde tarla yolunda
Acığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu Anam

Ben yürürdüm am bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar düverdi
Hemen kucaklardı okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu Anam

Çocuğudum Anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur dedi
Vatan sevgisini giyiiti anam

Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından ıldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı Anam

Veysel der kopar mı Analar bağı
Analar doğurmuş ağayı, beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu, öğretti, büyüttü Anam

             AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Allah Birdir Peygamber Hak

Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül alemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası

Kürd’ü Türk'ü ve Cerkes'i
Hep Adem'in oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi

Kuran'a bak İncil’e bak
Dört kitabın dördü de Hak
Hakir görüp irk ayırmak
Hakikatte yüz karası

Bin bir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at
Tuttuğun yola doğru git
Yoldan çıkıp olma asi

Yezit nedir, ne Kızılbaş
Değil miyiz hep bir kardaş
Bizi yakar bizim ateş
Söndürmektir tek çaresi

Kimi ne çeker dilinden
Hem belinde hem elinden
Hayır ve ser emelinden
Hakikat bunun burası

Su alemi yaratan bir
Odur külli şeye kadir
Alevi Sünnilik nedir
Menfaattir var varası

Cümle canlı hep topraktan
Var olmuşuz emir Haktan
Rahmet dile sen Allah'tan
Tükenmez rahmet deryası

Veysel sapma sağa sola
Sen Allah'tan birlik dile
İkilikten gelir bela
Dava insanlık davası...

            AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Ala Gözlü Benli Dilber

Ala gözlü benli dilber
Bir gün gelsen bize doğru
Seni sevdim can ü dilden
Çekme kendini naza doğru

Ne pervam var ne de perdem
Sanma beni hali bir dem
Söyler seni teller her dem
Kulak versen saza doğru

Aşığa zülfükar isen
Gülşende güle zar isen
Hakikatli bir yâr isen
Ben geleyim size doğru

Gönülleri bir edelim
Gayrileri biz nidelim
İkimiz de bir gidelim
Yürüyelim ize doğru

Bir gün için feryadı zar
Bülbül eder her dem seher
Aç sinemi gel gör ne var
Arttı derdim yüze doğru

Kafi derdim bir derd katma
Veysel’i yabana atma
Kerem eyle çok uzatma
Kavuşalım yaza doğru

           AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

27 Eylül 2013 Cuma

Ağlayalım Atatürk'e

Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel, can ağladı

Doğu batı cenup şimal
Aman tanrı bu nasıl hal
Atatürk'e erdi zeval
Memur mebusan ağladı

Atatürk'ün eserleri
Söyleyecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti, vatan ağladı

Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türke terketti
Döndü çarh devran ağladı

Bu ne kuvvet, bu ne kudret
Var idi bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnön'İsmet
Gözlerimiz kan ağladı

Tren hattı tayyareler
Tükler giydi hep kareler
Semerkantla Buharalar
İşitti her yan ağladı

Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşalin askerleri
Ordular tümen ağladı

Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalnız gidenler gelmez
Her gelen insan ağladı

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil, düşman ağladı

            AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

Cumhuriyet

Güneş gibi ışık olduk
Var olasın Cumhuriyet
Her işine aşık olduk
Var olasın Cumhuriyet

Vücuttaki kanımızı
Kutsal olan dinimizi
Sen eyledin canımızı
Var olasın Cumhuriyet
     
Güneş oldun başımıza
Toprak ile taşımıza
Erdik, ekmek aşımıza
Var olasın Cumhuriyet
     
Atamızdan armağansın
Seviyoruz yadigarsın
Halkımıza vefakarsın
Var olasın Cumhuriyet

Der ummanı geldik coşa
Türkiye’miz baştan başa
Bayrağınla sonsuz yaşa
Var olasın Cumhuriyet

               AŞIK UMMANİ ŞERAÇ

Bayraksızlar!

Bayraksızlar bayraksızlar
Yere düşse bayrak sızlar
Nerden bilsin kıymetini
Soysuz sopsuz bayraksızlar

Ne olurdu yazmasaydım
Ben bu kara yazıyı
Bilmeseydi namert soysuz
İçimdeki sızıyı

Yıldızların isyanı var
Hilâl taşıyan felek
Damla damla kan akıyor
Delik deşik bu yürek

Al rengine kara bağlar
Yastadır deli gönül
Aşık'ın olmuşum senin
Hastadır deli gönül

Renginde şehitlik gizli
Hilâlinde mana var
Yüreğimde saklamışım
Kurbanında kına var

Toprağa düşse yiğit
Ölüm güç verir bize
İnancıma teslim oldum
Zulüm güç verir bize

Uğrunda ölen yiğit
Kim ne bilsin ne kadar
Geriye ne can kaldı
Hepsini kurban adar

Yamacında gezindiğin
Şimdi dağlar ağlasın
Bayrağım hançerlendi
Şimdi çağlar ağlasın

Bayrak yere düşerken
Alkışlayan piçleri
Kahredecek Türk milleti
Destek veren güçleri

Susmayın ey milletim
Bayraksızda ar olmaz
Susar ise yiğitler
Vatan bize yar olmaz

Başı bozuk yaylada
Pusuları kurdular
İki yaşında yiğit
Kürşad'ımı vurdular



Bundan gayrı düşmanım
Bayrağa ters bakanlar
Artık hesap vermeli
Dağı taşı yakanlar

Meleküt aleminde
Destan olan can bizim
Dalgalansın bayrağım
Üstündeki kan bizim

Dört aylık bebeklere
Kurşun sıkan nerdesin
Nereye gidersen git
Öleceğin yerdesin

Hükmü ilâhi varsa
Belki korur Yaradan
Kan düşmanı olmuşuz
Çekilsinler aradan

Bu vatanın ekmeğii
Gözünüze durmalı
Yiğit bir can gelmeli
Sizden hesap sormalı

Sefai'yem yaşamak ki
Bundan gayrı ar gelir
Ay yıldızlı bayrağa
Bu yeryüzü dar gelir!

              AŞIK SEFAİ

21 Eylül 2013 Cumartesi

Cumhuriyet Destanı

Cumhuriyet gez salını salını
Parla dağımızda taşımızda hey!
Kimin haddi dokunmak bir kılına
Canımız takılı dişimizde hey!..

Sana uzanacak eli kırarız,
Türküz her murada er geç ereriz,
Gündüz uslu, mazlum sapan süreriz,
Akınlar görürüz düşümüzde hey!

Sana uzanan el kökünden kurur,
Türk kılıçtır, akında güç halle durur,
Gülistan kokusu gönlü doldurur,
Dağ rüzgarı eser başımızda hey!..

Türk dünyada durdukça yaşayacak hür.
Rahat ol, işine bak, keyfini sür.
Dürbünlü düşmandan çok iyi görür,
Bizim körümüzde, şaşımızda hey!..

Çelik zırh var, bezden fistanımızda,
Aslan cesareti insanımızda,
Tanrı cevheri var, al kanımızda.
Umman tuzu var, göz yaşımızda hey!..

Hey sancak al sancak, bizim şanımız,
Gerekirse kurban sana canımız...
Tuğ’un saçlarımız, rengin kanımız,
Hilal’in resmolmuş karşımızda hey!..

Biz sebepsiz yere kana girmeyiz,
Sırtımızdan kimseyi geçindirmeyiz,
Kimsenin sırtından geçinmeyiz biz

İnsanlık tacı var başımızda hey!..

              AŞIK ÖMER

Alemi Var mı?

Tavuksa tavuktur horozsa horoz,
Vakitsiz ötmenin alemi var mı.
Bir kem söz adamı, ediyor siroz,
Bes de sen katmanın alemi var mı.
*****
Karis erenlere sevip sayarak,
Yol alınmaz kör şeytana uyarak,
Her basa gelene kader diyerek,
Yan gelip yatmanın alemi var mı.
*****
Aldanma hiç insanların tipine,
Karıştır bak dikenine çöpüne,
Ebeyi batırıp boya küpüne,
Dedeye satmanın alemi var mı.
*****
İşler emmi dayı ile bitiyor,
Felek bizi her kumarda ütüyor,
Servetin var Allah versin yetiyor,
Dünyayı yutmanın alemi var mı.
*****
Isa Oğuz biri çok ah çekermiş,
Halk sanatçı deyip göğe çıkarmış,
On kere evlenmiş hala bekarmış,

Böyle halt etmenin alemi var mı.

                    AŞIK OZAN İSA OĞUZ

Ellinci Yıl

Ey bağrı zaferle dolu al sancak
Elinci yıl sana selam sunacak
Yüksel ki bu şeref senindir ancak
Elinci yıl sana selam sunacak

Yüksel ki milletin göğsü kabarsın
Ay yıldız aşkıyla sineler yansın
Yüksel dalgaların arşa dayansın
Ellinci yılda sana selam duracak

Yüksel dalgaların inletsin arşı
Yiğitler saf dursun hep karşı karşı
Yüksel ki çalınsın İstiklal Marşı
Ellinci yıl sana selam sunacak

Yüksel ki Nimri seni kalbine alsın
Sönmez aşkın onda ebedi kalsın
Yüksel ki al rengin göklere dalsın
Ellinci yıl sana selam sunacak

             AŞIK NİMRİ DEDE

Destan

Ecdadı kahraman Türkoğlu kardeş,
Vatan seni besler, basmış bayrağına,
Son nefese kadar , hasmınla savaş,
Bu millet uğruna, vatan uğruna.

Nicelerin şaheseri , kalmıştır,
"Hubut-ı Adem"den , beri kalmıştır,
Kendi gitmiş yadigarı kalmıştır,
Bu millet uğruna vatan uğruna,

Müdami, aç gözün,dalma uykuya,
Aç gözünü , gerek kulağın duya
Bunca gazi. bunca şehit, evliya
Bu millet uğruna , vatan uğruna.

                  AŞIK MÜDAMİ

19 Eylül 2013 Perşembe

Cumhuriyet Ne Güzel

Cumhuriyet ile dilim seslendi
Diller diyor Cumhuriyet ne güzel
Türk milleti bayram etti süslendi
Tüller diyor Cumhuriyet ne güzel

Bu ses Atatürk’ün öz sesi
Mustafa Kemal’in kendisi idi
Laiklik, hürriyet ilkesi idi
Haller diyor Cumhuriyet ne güzel

Sulh deyince yurtta kuruldu yasa,
Cihanda barış var, kalmadı tasa.
Sihirler bozuldu, çıkınca asa
Dallar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Hürriyet yağmuru yağmur tek tek
Gökkuşağı doğuverdi rengarenk
Dillendi her yaprak her türlü çiçek
Güller diyor Cumhuriyet ne güzel

Doğdu hürriyetin güneşi şaşmaz
Türk nesline esaret hiç yaraşmaz
Aylar günler geçer fikir hiç değişmez
Yıllar diyor cumhuriyet ne güzel

Kemal Atatürk’ün zekasına bak
Türk’e Cumhuriyet diyordu mutlak
Ay yıldızlı hilal elvanlı bayrak
Şollar diyor cumhuriyet ne güzel

Hukukun hakimi, tıbbın ilacı,
Bunlar insanlığa oldu aracı.
Mazluma avukat, suçluya savcı
Kullar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Eşit hak kazandı, bayanlar, baylar,
Şehirler, kazalar, yaylalar, köyler.
İşçiler, çobanlar, ağalar, beyler
Diller diyor Cumhuriyet ne güzel

Yeni yazı çıktı dil Türkçeleşti
Okullar açıldı giyim değişti
Çağdaş uygarlığa hedef ulaştı
İller diyor Cumhuriyet ne güzel

Devlet hizmetleri, kalkınma plan,
Teknikle sanayi gelişti bu an.
Küçük zarf üstünde büyük bir destan
Pullar diyor, cumhuriyet ne güzel…

Avrupa’ya geçti boğaz köprüsü
Burda çınlar Türk’ün en yakın sesi
Aşık ruhaninin sazı bestesi

Teller diyor Cumhuriyet ne güzel

               AŞIK MUSTAFA RUHANİ

Cumhuriyet Bayramı

Tarihe şan veren büyük milletim.
Bugün senin Cumhuriyet bayramın
Bize önder olan aziz Atamız
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Dalgalan bayrağım, selamlar sana
Seni gören düşman kaçar her yana
Her an için şan verirsin vatana
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Bugün milletimi sevinçli gördüm.
Bir baştan bir başa süslenmiş yurdum
Hazır ol selama kahraman ordum
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

İstiklal yolunda savaşan bacım.
Demedin kimseye yorgunum, açım
İlelebet kimseye başımda tacım
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

Okursun marşımız hoş avaz ile,
Atamın eseri bitmez söz ile
Merdanoğlu coşmalısın saz ile
Bugün senin Cumhuriyet bayramın

                    AŞIK MUSA MERDANOĞLU

Cumhuriyet Yazıldı

Vatanımın şenlik şölen dört yanı
Dillerine Cumhuriyet yazıldı
Elli yazın kutlu olsun nişanı
Yıllarına Cumhuriyet yazıldı

Başkonmutan verdi büyük bir komut
Ecdadımdan gelen ulu yolu tut
Doğdu güneş gibi bizde bu umut
Kollarına Cumhuriyet yazıldı

Kadın erkek bu vatanı koruduk
Nice nice seferler yürüdük
Yüksek dağlar gibi duman bürüdük
Yellerine Cumhuriyet yazıldı

Kabul oldu dilek dilek muratlar
İstiklali nakışladı beratlar
Zafer müjdeleyen küheylan atlar
Nallarına cumhuriyet yazıldı

Kınalı gelinler yetişen kızlar
Dedemin dilinde tarihi söyler
Göründü hürriyet açıldı izler
Yollarına Cumhuriyet yazıldı

Kaç yiğitler yurdu tekmil buralar
Vatan vatan diye akar dereler
Coşuverir ırmaklar kükrer dereler
Sellerine Cumhuriyet yazıldı

On dokuz mayısla yirmiüç nisn
İlk ışığı aldı bunlardan vatan
Ata’nın gençliğe verdiği ferman
Ellerine cumhuriyet yazıldı

Çobanoğlu elli yıla destanım
Nice elli yıluı görsün vatanım
Ben sazımla toprağıma kurbanım
Tellerine cumhuriyet yazıldı

                  AŞIK MURAT ÇOBANOĞLU

Cumhuriyet

Cansızı can getiren
Cumhuriyet,Cumhuriyet
Bizi varlığa getiren
Cumhuriyet Cumhuriyet

Bir arslan çıktı köşeden
Düşmanın yurttan boşatan
Milletini hür yaşatan
Cumhuriyet Cumhuriyet

Atam’dır çizmeyi çeken
Düşmanı denize döken
Yurda al bayrağı diken
Cumhuriyet Cumhuriyet

Yeni yazı icat etti
Ahraz idik dil öğrendik
Hainleri tahtan attık
Cumhuriyet Cumhuriyet

Mihmani okuyor ferman
O oldu dertlere destan
Bir canım var san kurban
Cumhuriyet Cumhuriyet

              AŞIK MİHMANİ

Elli Yılın Getirdiği

Cennete çevirdi yurdu
Elli yılın getirdiği
Irmakların köprü kurdu
Elli yılın getirdiği

Yenilendi eski çağlar
Güç açtı virane bağlar
Önünde eğildi dağlar
Elli yılın getirdiği

Çalıştı genci gocası
Bir oldu gece gündüzü
Her yer fabrika bacası
Elli yılın getirdiği

Bir mektup yazan yoruldu
Yüzde atmışı okudu
Kendi eğirdi dokudu
Elli yılın getirdiği

Açıldı bağlanan kollar
Her tarafı vurdu yollar
Nice tesisler okullar
Elli yılın getirdiği

Düşmanı vatandan attı
Vatana toprak kattı
Kurdu koyunla atlattı
Elli yılın getirdiği

Her divanda yüzümüz ak
Aynı oldu yakın uzak
Yerde tren,gökte uçak
Elli yılın getirdiği

Her sanat kapısını açtı
Nimetler fışkırıp taştı
Her köşe makineleşti
Elli yılın getirdiği

Mevlüt ihsan yoktur tasa
Hürriyet en büyük masa
Eşit haklar anayasa
Elli yılın getirdiği

          AŞIK MEVLÜT İHSANİ ŞAFAK

Popüler Yayınlar