gazel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gazel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ağustos 2013 Cuma

Gazel

Feramuş itti hayli dem beni yad itmeden kaldı
Benim çok sevdigim mahzunu dilşad itmeden kaldı

Nola t'amirine kasd itmese şah-ı cihan banım
Bilür kim hatır-ı viranım abad itmeden kaldı

Kalupdur bahr-i gamda fülk-i dil yok sahil-i maksud
Hayıflar rüzgarim bana imdad itmeden kaldı

Düşelden ran-ı aşk-ı yare zar ü natüvandır dil
Ser-i kuyinde halim yare feryad itmeden kaldı

Niçün derpey olur Ani ki hal-i Kays'ı bilmez mi
O biçare yetürdi kendin irşad itmeden kaldı

                                ANİ HATUN

9 Haziran 2013 Pazar

Gönlüm (Gazel)

Bahar boldu vü gül meyli kılmadı könlüm (*)
Açıldı gonca ve lîkin açılmadı könlüm

Yüzün hayâli bile vâlih erdi andak kim
Bahâr kelgen ü kitkenni bilmedi könlüm

Yüzün nezâresi de mest ü mahv idi yani
Ki gül çağıda zamânî ayılmadı könlüm

Zamane gül-bünide gonca dektür il könlü
Olarga şükr ki bârî katılmadı könlüm

Nevayı gonca tilep könlüm ağzın etti heves
Eğerçi tapmadı lîkin yanılmadı könlüm

                           ALİ Şİ'R NEVAİ

*Günümüz Türkçesiyle:

1.Bahar geldi, fakat gönlüm, güllere ilgi duyup bakmadı.Goncalar açıldı, ama gönlüm açılmadı (sevinç duymadı).
2.Yüzünün hayali ile hayranlıktan öylesine şaşkınlık içindeydim ki, gönlüm baharın gelişini de gidişini de anlayamadı.
3.Gönlüm, yüzünü seyrederken öylesine kendinden geçmiş, perişan haldeydi ki, güllerin açılma çağında (ilk baharda) bile bir anlık da olsa ayılmadı. 
4.Elin gönlü zamane fidanında gonca gibidir. Şükürler olsun ki hiç değilse gönlüm onlara katılmadı. 
5.Ey Nevâî, gönlüm gonca istediği için sevgilinin goncaya benzeyen ağzını diledi.Gerçi gönlüm bu isteğine ulaşamadı, ama bu arzusunda da yanılmadı.

6 Nisan 2013 Cumartesi

Gazel


Ey fitnesi çok kavli yalan yandım elinden
Bir nâz ile bin gönlüm alan yandım elinden (1)

Sen şem’ gibi gayr ile mecliste gülersin
Ben akıtırım yaş ile kan yandım elinden (2)

Her hâr ile sen sohbet edersin dün ü gün ben
Derdin ederim mûnis-i can yandım elinden (3)

Şol sunduğun âteş midir ey sâki bana kim
Kim aldın ele câm heman yandım elinden (4)

Ahmet çeke cevrini göre lûtfunu ağyâr
Ey şefkati az şûh-i cihan yandım elinden (5)

                                 AHMET PAŞA

Not: Günümüz Türkçesiyle:
1-)Ey fitnesi çok, sözü yalan! Yandım elinden. Bir naz ile bin kere gönlümü alan! Yandım elinden!
2-)Sen toplantıda başkasıyla mum gibi gülersin, ben kanlı göz yaşı akıtırım;yandım elinden!
3-)Sen gece gündüz her dikenle ( yani rakiple ) sohbet edersin, bense senin derdini can dostu edinirim; yandım elinden!
4-) Ey sâki! Bana şu sunduğun ateş midir ki, eline kadehi alır almaz, hemen yandım elinden!
5-) Ahmet senin cefanı çekiyor, başkaları (rakipleri) lûtfunu görüyor; ey şefkati az dünya şûhu! ( dünyanın en nazlısı, neşelisi) yandım elinden.

Gazel


Eyâ peri nicesin hoş musun safâca mısın
Gele berî nicesin hoş musun safâca mısın (1)

Şeker dudaklı kamer yüzlü serv boyluların
Semen-beri nicesin hoş musun safâca mısın (2)

Bahâr-ı hüsn ü behâda belâlı bülbülünün
Gül-i teri nicesin hoş musun safâca mısın (3)

Bizimle bir nefes insanlık eyle soruşalım
Gel ey perî nicesin hoş musun safâca mısın (4)

Sefer kalıp gelir Ahmet ki deye şehrimizin
Güzelleri nicesin hoş musun safâca mısın (5)

                                        AHMET PAŞA

Not: Günümüz Türkçesiyle:
1-)Ey peri! Nasılsın! Hoş musun! Safâlı mısın! Beri gel; nasılsın, hoş musun? Safâlı mısın?
2-)Şeker dudaklı, ay yüzlü, selvi boyluların yasemin göğüslüsü! Nasılsın?Hoş musun? Safâlı mısın? 
3-) Güzellik, alımlılık baharında belâlı bülbülün taze gül! Nasılsın?Hoş musun? Safâlı mısın? 
4-) Ey peri! Gel, bizimle bir soluk alımı insanlık et de soruşalım! Nasılsın?Hoş musun? Safâlı mısın? 
5-)Ahmet, “şehrimizin güzelleri! Nasılsınız? Hoş musunuz? Safâlı mısınız?” demek için yola çıkmış geliyor.

8 Şubat 2013 Cuma

GAZEL


Aşkta kanun imiş âşıklara cevr eylemek
Âşık oldur kim cefâ-yı yâre sabretmek gerek

Aşk nâz ü şîve evvel gösterir âşıklara
Âşık ol demde ona cânı fedâ etmek gerek

Âşıkın ancak murâdı dostunun maksûdudur
Çekse de bin derd ü mihnet hep sebât etmek gerek

Arzû-yı dü-cihândan geçmedir aşka nişân
Terk-i cân edip reh-i cânâna azm etmek gerek

Âftâb-âsâ bilip her zerresin nûr-ı safâ
Her belâ dosttan gelir kim merhabâ etmek gerek

Havf-ı a'dâ eylemez olan müsellah aşk ile
Yanmadan Hakka erilmez pertev-i tevhîd gerek

Nefsle cehd et tecellî eylesin aşk-ı Hudâ
Beyt-i kalbi Âdile ma'mûr ü pâk etmek gerek

                              ADİLE SULTAN

Popüler Yayınlar